Bugünümüzü ve geleceğimizi planlarken hep gelirlerimizden ve giderlerimizden bahsederiz. Siz bir Paraflı olarak o konularda zaten emin ellerdesiniz ama çok daha önemli bir kaynağınızı dikkatli kullanarak çok daha avantajlı hâle geçebilirsiniz. İşte o kaynak, zaman. Her gün 24 saatle başlıyor. Ve günün sonunda o 24 saat mutlaka bitmiş oluyor. Ama nasıl bitiyor? İşte onu kontrol etmek sizin elinizde. Bu yazımızda, zamanımızı nasıl daha verimli kullanabileceğimizle ilgili ipuçları paylaşacağız.

Hedeflerinizi Belirleyin

Zaman yönetimi hakkındaki bu yazımızı okuduğunuza göre, siz de çoğumuz gibi gün bittiğinde bazı işleri tamamlayamamanın o tatsız duygusunu biliyorsunuz. Öyleyse günü verimli kullanmak için önce zamanımızı ne için değerlendireceğimize net karar vermemiz gerekiyor. Gün bittiğinde hangi hedeflerimizi mutlaka bitirmek istiyoruz? Bunun bir listesini yapmalıyız. Zaman yönetimi probleminin en yaygın sorunlarından biri, hedeflerin çok genel olmasıdır. Elinizdeki hedefleri daha küçük parçalara bölün. Mesela listeye “Ev işleri” yazmak yerine çamaşır, bulaşık, toz alma gibi işleri ayrı ayrı yazın.

Zamanı Bölün

Günlük hedeflerinizi net olarak belirlediğinizde, elinizdeki işlerin bir günlük olup olmadığını çok daha net görebileceksiniz. Bazen kendimizi kandırmaya meyilliyizdir. Bir güne iki-üç günlük iş sığdırabileceğimize kendimizi inandırırız. Bir önceki adımda yapacağımız işleri daha net yazarak bunu biraz engelledik. Bu adımda, işlerimizi saatlere dağıtarak bunu biraz daha iyi hâle getireceğiz. Ama bunu ders programı hazırlar gibi yapmamalısınız. Kendinize mutlaka biraz esneklik tanıyın. Tıpkı diğer birçok konuda olduğu gibi, hazırladığınız planı uygulayamamanın en önemli sebeplerinden biri de, planın gerçekçi olmaması olabilir. Kendinize uygun bir plan hazırlayın. Hangi saatlerde daha üretici oluyorsanız, o saatlere daha zorlayıcı görevleri koyabilirsiniz.

Önceliklerinizi Belirleyin

Hazırladığınız plan her zaman istediğiniz gibi gitmeyebilir. Gün içinde beklemediğiniz ek işler çıkabilir ya da hayat size beklenmedik başka yollar çizebilir. Gün içinde mutlaka bitirmeniz gereken konuları önceliklendirmek bu açıdan önemli. Tabii ki bu, en zorlayıcı ve enerjinizi düşürücü görevleri günün ilk sırasına yazmak anlamına gelmiyor ama şu soruları kendinize sormak önceliklendirme konusunda faydalı olabilir:

-       Bu görev acil mi?

-       Bu görev önemli mi?

-       Bu görevi kendim mi yapmalıyım?

-       Bu görev listeden kaldırılabilir mi?

Örneğin, hem acil hem de önemli olan görevleri erkenden bitirmek sizi rahatlatacaktır.

Dikkat Dağıtacak Şeylerden Uzak Durun

Özellikle dijital alışkanlıklarımız maalesef bizi bir seferde tek bir konuya odaklanmaktan alıkoyuyor. Gün içinde telefonlarımız ya da bilgisayarlarımız hep bildirimlerle canlanıyor. İş yaparken bu durum performansımızı ciddi anlamda düşürebilir. İş gereği telefonumuzu kapatmamız imkansız olabilir ama belli bir konuyu tamamlamaya çalışırken bildirimlere direnmek için enerji harcamaktansa, elimizdeki görevi bitirene kadar en azından telefonu ters çevirmek bile düşündüğümüzden çok daha faydalı basit bir alışkanlık olabilir.

Ara Verin

Birçok kişi tamamladığı işlerin sayısının önemli olduğunu düşünür ama unutmayalım ki, iş hayatında bu aralar çok popüler olan bir konu “sürdürülebilirlik”, ve zihin enerjimiz de diğer tüm kaynaklar gibi bilinçli harcanmalı. Bunu sağlamanın yolu, işlerimizi yaparken ara vermeyi ihmal etmemek ve zihnimize kendini yenileme fırsatı tanımak. Verdiğimiz araların verimli olması için iki yöntem önerebiliriz:

-       Saatlere sadık çalışmayı seven biriyseniz, her saatte bir on dakikalık bir ara verebilir, böylece eninde sonunda ara vereceğinizi bilerek o bir saat boyunca verimli çalışmanızı sürdürebilirsiniz.

-       Görev bazlı çalışan biriyseniz, listenizdeki işi tamamladığınızda on dakikalık bir ara verebilirsiniz. Böylece görevi tamamlama keyfini tam yaşamış olursunuz.

Hepimizin çalışma şekli ve motivasyonu farklı. Dinlenme şeklimizi de buna bağlı olarak oluşturmalıyız. Deneyip görerek kendiniz için en faydalı dinlenme şeklini bulabilirsiniz. Ama zamanı verimli kullanmak için bir ipucu verelim: Ara verdiğinizde asla tamamlanacak bir konuya, örneğin bir dizi bölümüne başlamayın. Çünkü bu işe dönmenizi zorlaştırır.

Kendinizi Ödüllendirin

Peki sevdiğimiz diziyi izlemeyecek miyiz? Tabii ki izleyeceğiz. Güzel ve verimli bir gün geçirdiğimiz için kendimizi ödüllendirmeyi asla unutmamalıyız. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, işlerimizi yaparken verdiğimiz aralarda değil ama, işlerimizi tamamladıktan sonra kendimizi ödüllendirmek için sevdiğimiz diziyi, kitabı, ya da yürüyüşü bir ödül olarak kabul edebiliriz.

 

Bir süre sonra zamanı verimli kullanmanın sonuçlarını gördüğümüzde, aslında en büyük ödülün ortaya güzel işler koymak olduğunu göreceğiz. İşte o zaman izlediğimiz diziler ve yaptığımız yürüyüşler çok daha güzel gelecek. İnsanın kendine yapabileceği en güzel yatırımın, yani zamanın tadını en iyi şekilde çıkarmanız dileğiyle.

İlginizi Çekebilir