Bugün hayatlarımızda olan birçok obje, her daim bizlerle birlikte değildi. Biz onların ilk anlarını göremesek de tarihin belirli dönemleri, onların ilk kez yaşamlarımıza girişine tanıklık etti. Bugün hayatlarımızdaki yerleri çok değerli olan ve tanışmamız ile birlikte yaşamlarımızı kökten etkileyen tüm bu “ilklere” yakından göz attık. Gelin, tarihin renkli sayfalarında keyifli ve bir o kadar da ilginç bir yolculuğa çıkalım. Karşınızda, dünden bugüne ülke tarihimizdeki çeşitli ilkler!

Dünden bugüne ülke tarihimizdeki ilkler

İlk çamaşır makinesi


Bugün hayatlarımızı son derece kolaylaştıran çamaşır makinesinin ülkemizdeki mucidi, mühendis Kamil Tolon’du. Ülkemizde makine mühendisliği bölümü olmadığı için hukuk okuyan ve daha sonra Fransa’da mühendislik eğitimi alan Tolon, 1950 yılında bu değerli aracı bizlere kazandırdı. İlk hayata geçtiğinde merdane yerine santrifüjlü olarak üretilen çamaşır makinesi, dönemine göre oldukça ileri bir teknolojiye sahipti. Yerli ilk çamaşır makinesinin bir kopyası bugün Rahmi Koç Müzesi’nde sergileniyor. 

Taksicinin dolmuşu keşfi


Dolmuşun keşif hikayesi oldukça ilginç. Lokanta işletirken taksiciliğe başlayan aşçı Halit, dönemin zorlu ekonomik koşulları nedeniyle yolcu bulmakta zorlanınca aynı yöne giden birkaç kişiyi taksisine almaya başladı. Bu yaklaşım yolcu tarafında olumlu karşılık bulunca Nişantaşı-Eminönü arası dolmuş seferleri doğdu. Daha sonra bu seferlerde yolcu ücretleri de sabitlenince günümüzdeki dolmuş hizmeti ortaya çıktı. Bu yeni toplu taşıma hizmeti ilk kez 1954 yılında belediyeler tarafından resmi tarifeler arasına eklendi.

Anonim şirketlere merhaba


Ülkemizin ilk anonim şirketi, güzeller güzeli şehrimiz İstanbul sayesinde hayata geçti. Deniz ulaşımının çok yoğun olduğu şehirde, 1851 yılında İstanbulluların ulaşım için kullandığı kayık seferlerine alternatif olarak Şirket-i Hayriye vapurları kullanıma sunuldu. Vapurların yoğun ilgi görmesi aynı zamanda ülkemizin ilk anonim şirketi olan Şirket-i Hayriye’nin kurulmasını sağladı. Şirket-i Hayriye daha sonra Deniz Yolları ve Limanları Kurumu’na devredildi.

İlk kadın fotoğrafçımız

1919 yılında stüdyosunu açan Naciye Hanım, ülkemizin ilk kadın fotoğrafçısı olarak kabul ediliyor. Şehrin ve ülkenin dört bir yanından kadınları dükkanına çekmeyi başaran Naciye Hanım, “Hanımlar Fotoğrafçısı – Naciye” tabelası ile hafızalarda yer edinmişti. İlk kadın fotoğrafçımızın objektifine yansıyan kareler, o dönem ağırlıklı olarak cephedeki eşlere gönderilen mektupların içine koyuluyordu.. 

Otomobil serüvenimiz: Devrim


Ve elbette ondan bahsetmemek olmazdı. Ülkemizin ilk yerli arabası olan Devrim, mühendislerimizin yoğun çalışmaları neticesinde 129 günde hayata geçti. Ancak Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için trenle Eskişehir’den Ankara’ya getirilen Devrim Arabaları’nın basına yapılan tanıtımında bir talihsizlik yaşandı. Buna rağmen Devrim, ilk yerli arabamız olarak tarihimizdeki yerini gururla ve mutlulukla aldı.