Deprem, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji neticesinde meydana gelen sismik dalgaların yarattığı bir olay. Depremler, çağlardan beri dünyamızda görülüyor ve dünyanın oluşumuna katkı sağlıyor. Aslında depremler, tek başına zarar vermiyor. Depremlerin yarattığı sarsıntı sonucunda dolaylı olarak tehlike ortaya çıkıyor. Bu nedenle depremlerden kaçmamız mümkün değil. Ancak depremlerin etrafımıza ve sevdiklerimize zarar vermemesi için alabileceğimiz önlemler var. 

Gelin, bu önlemleri birlikte öğrenip hayata geçirelim.

Bir uzmandan bina deprem raporunu alın.

Depremlerin size ve yaşadığınız yere minimum hasar verilebilmesi için binaların deprem yönetmeliğine uygun sağlamlıkta inşa edilmesi gerekiyor. Bu nedenle yaşadığınız yerin deprem analizini yaptırmak için bir uzmana başvurmanız çok önemli. Analiz ile ortaya çıkan sonuçlara göre bina güçlendirme çalışması yapılabiliyor ve erkenden birçok zararın önüne geçilebiliyor.

Mobilyalarınızı hayat üçgenine göre yerleştirin.

Hayat üçgeni, evimizde içinde kalabilecek kadar büyük olan boşluklara verilen bir isim. Deprem enkazlarında kalan birçok insan, mobilya ve eşyaların oluşturduğu hayat üçgeni sayesinde korunabiliyor. Mobilyalarınızı, devrildiğinde hayat üçgeni oluşturacak şekilde yerleştirmeniz veya masa altı/dolap içi gibi kendiliğinden boşluğu olan alanları önceden belirlemeniz depremden korunmak için oldukça önemli.

Deprem çantası hazırlayın.

Bir deprem anında enkazda kalmanız durumunda sizin için gerekli olabilecek eşyaları koyduğunuz çantaya Deprem Çantası deniyor. Bu çanta; ilkyardım kutusu, kuru/uzun ömürlü gıdalar, su, pil, çakı ve fener gibi ihtiyaç malzemelerinden oluşuyor. Çantayı hazırlarken kendi ihtiyaçlarınıza göre özel malzemeler de ekleyebilirsiniz. Örneğin, sürekli ilaç kullanan kişiler bu çantaya ilaçlarını da koymalı. Ayrıca bu çantalar yatağımıza yakın yerlerde bulundurulmalı.

Fazla eşyalardan kurtulun.

Minimalizm yani sadeleşme akımının Japonya’da doğmasının en büyük sebebi bölgede yaşanan depremler. Bölge, o kadar çok deprem yaşadı ki küçük eşyaların depremde zarar verebilen silahlara dönüştüğüne tanık oldu. Bu nedenle zaman içerisinde Japon halkı, evlerindeki küçük ve yer kaplayan eşyalardan arınıp sadeleşmeye yöneldi. Depremin zarar verici etkilerinden korunmak için size de evinizdeki fazla eşyaları kaldırmanızı öneriyoruz.

Deprem sırasında sakin kalmaya çalışın.

Doğal afetler sırasında panik yapmak, vücudumuzda daha fazla stres hormonu salgılamamıza neden oluyor. Bu hormonlar da ‘‘saldır ya da kaç’’ emrini veren beyni harekete geçiriyor. Beyin, her ne kadar bizi zor durumlardan çıkarmak için işe yarasa da deprem gibi doğal afet durumlarında yanlış kararlar vermemize sebep olabiliyor. Bu nedenle deprem sırasında sakin kalmaya odaklanmalı, depremle ilgili bilgilerimizi -pratik hale gelmeleri için- düzenli olarak tekrarlamalıyız.

Uzak durmanız gereken yerleri öğrenin.

Binaların belli bölümleri, depremden diğerlerine göre daha çok etkileniyor. Balkonlar, asansörler, pencereler, kolon, kiriş altı, kapı eşikleri ve merdivenler depremde en hızlı zarar gören bölümler arasında yer alıyor. Bu bölümlerde kişilerin yaralanma riskleri daha yüksek oluyor. Bunların yanı sıra beyaz eşyalar da patlama riskine karşı uzak durmamız gereken eşyalar içerisinde bulunuyor.