ŞİMDİ ARAMIZA KATIL

Hafızalarımızda yer edinen Ramazan gelenekleri

Ramazan demek, en güzel gelenek ve göreneklerin vakti demek. Bir Ramazan'a daha kavuştuğumuz şu günlerde, bu ayın manevi hazzının yanında Ramazan ile yaşamlarımıza gelen güzelliklerin de keyfini çıkarıyoruz. Biz de yeni içeriğimizde Ramazan ayının en güzel geleneklerini sizlerle paylaşmak istedik.

Ramazan hazzının hayatlarımızdan hiç eksilmemesini diliyor, sizleri bu aya özgü güzelliklerle baş başa bırakıyoruz.

Ramazan Pidesi

Ramazan’ın olmazsa olmazı, iftar sofralarının baş tacı… Ramazan pidesi, tüm lezzetiyle bu yıl da sofralarımıza konuk oluyor. Yılın her dönemi fırınlardaki yerini almasına rağmen tadı Ramazan’da hepimize daha bir lezzetli gelen pide, sade tüketilebildiği gibi yemeklerin ve peynir, salata gibi hafif atıştırmalıkların yanına da pek yakışıyor. El yakan sıcaklığıyla pide, Ramazan’ın en güzel, tadı dillere destan lezzetlerinden. Şimdiden afiyet olsun!

İftar Yemekleri

Geldik, Ramazan’ın en keyifli yanlarından bir diğerine. Kalabalık iftar sofraları, Ramazan’da tüm aileyi bir araya getirir, yeri geldiğinde akrabaları buluşturur, yeri geldiğinde ise dostları aynı sofra etrafında toplar. O sofralarda keyifli sohbetler yapılır ve güzel vakit geçirilir. Sofraların donatıldığı, en güzel anıların tekrar canlandığı, geçmişlerin yad edildiği, yeni ve minik konukların ise aile olmanın ne demek olduğunu yakından anladığı iftar yemekleri, kültürümüzün en güzel ve değerli geleneklerinden. Hep var olsun, hep keyifle dolsun.

Mahya Kültürü

Ramazan denince akla gelen bir diğer geleneğimiz Mahya. Geçmişi Osmanlı dönemine dayanan Mahya kültürü, iki cami minaresi arasına ışıklarla anlamlı ve faydalı sözlerin yazılması esasına dayanıyor. Her yıl Ramazan ayında camiler bizlere bu anlamda görsel bir şölen sunuyor. Birbirinden güzel eserlere tanıklık ettiğimiz Mahya geleneğinin uzun yıllar boyunca yaşamasını ve bizlerle olmasını diliyoruz.

Güllaç Tatlısı

Az malzemeyle yapılan ve önde gelen Ramazan lezzetlerinden olan Güllaç, Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan tatlılar arasında yer alıyor. Adını, içerisinde yer alan gül suyundan alan ve “güllü aş” olarak anılan tatlının ismi zamanla güllaç olarak değişmiş. Özellikle Ramazan ayında, evlerde bu lezzetli tatlının yapımına ve tüketimine sıklıkla tanıklık ederiz.

Karagöz ve Hacivat

Bir tarafta doğrucu Karagöz, diğer tarafta ise kibar ve bilgili Hacivat. Eski Ramazanların vazgeçilmez eğlencelerinden olan Karagöz ve Hacivat oyunu, bugün hala yaşayan Ramazan geleneklerinden biri. Asıl adı gölge oyunu olan Karagöz ve Hacivat, bir perdenin arkasında seslendirme yapılarak sahneleniyor. Ortaya ise seyir zevki yüksek, keyifli bir oyun çıkıyor. Ramazan geleneklerinin uzun yıllar boyunca, nesilden nesile aktarılarak ve değerlerinden hiçbir şey kaybetmeden hayatlarımızda olmasını diliyoruz.

İlginizi Çekebilir